

Tempo TV’de her Pazar saat 20.00’de ekranlara gelen ve 176. Bölümünün izleyiciyle buluştuğu Gazeteci Süleyman Yıldız’ın hazırlayıp sunduğu Türkiye Konuşuyor programının konuğu: 176. bölümde, Türkiye’nin öncelikli sektörlerinden biri olan turizm alanında uzun yıllardır emek veren, deneyimli turizmci ve Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği Başkan Adayı Muhammed Akkaya idi.
Turizm sektörünün mevcut durumu ve yaşanan sorunların değerlendirildiği programda ,Akkaya, turizm sektörüne 1994 yılında adım attığını ilk olarak Türkçe rehberlik ve buz pateni eğitmenliği ve Rus ve Ukraynalı turistlere hem rehberlik hem de transfer hizmetleri sunduğuna dikkat çekerek,. Ardından Uludağ ve Kartalkaya’da yerel rehberlik faaliyetlerine başladığını söyledi.

Kültür Turları ve Organizasyonlar
Zamanla yurt içi ve yurt dışı tur operatörleriyle iş birliği yaparak kültür turlarına ağırlık verdiğini dile getiren Akkaya, öte yandan üniversitelerin mezuniyet ve balo organizasyonlarını düzenledi. Bu etkinlikler beğeni kazandıkça, kurumlarla ve okullarla iş birliği yaparak kültür turlarını yaygınlaştırdığını ifade etti.
Sponsorluk ve Sosyal Katkı
Öğrencilerin maliyetleri karşılamakta zorlandığı durumlarda, sponsorluklar aracılığıyla destek sağladığına dikkat çeken Akkaya, . Sponsorlukları doğrudan değil, kurumlar üzerinden yönlendirerek öğrencilerin katılımını kolaylaştırdıklarını belirtti
..
Taşımacılık ve Hizmet Alanları
Turizm faaliyetlerinin yanı sıra personel ve öğrenci servis taşımacılığı yaptığını havalimanı transferleri ve tur hizmetlerinde kaliteyi ön planda tuttuğunu aktardı..
Kurumsal Gelişim ve Yeni Adımlar
1999 yılında Paektur’un Türkiye ayağını kurarak kongre, toplantı, MICE organizasyonları ve kayak turları gibi alanlarda faaliyetlerini genişlettiğini , 30 yıla yaklaşan tecrübesiyle turizm sektöründe istihdam yaratan, yenilikçi ve çözüm odaklı bir isim olarak öne çıkmak istediğini dile getirerek şunları aktardı.
TÜRSAB’ın Gelir Kaynakları, Denetim Mekanizması ve Kurumsal İşbirliği Üzerine Değerlendirme
TÜRSAB’ın mevcut yapısında en önemli sorunlardan biri, gelir kaynaklarının etkin şekilde yönetilememesi ve denetim mekanizmasının yetersizliğidir. Kurumun sürdürülebilir bir yapıya kavuşabilmesi için öncelikle Turizm Bakanlığı ve il müdürlükleriyle güçlü bir işbirliği kurulması gerekmektedir. Bu işbirliği, hem denetim süreçlerinin güçlenmesini hem de sektörün genel düzeninin sağlanmasını mümkün kılacaktır.
Gelir Kaynaklarının Yönetimi
TÜRSAB’ın geçmişte sahip olduğu gelir kaynakları arasında otoparklar, kongre merkezleri ve çeşitli taşınmazlar yer almaktaydı. Örneğin, Lütfi Kırdar Kongre Sarayı ve Kuşadası’ndaki kongre salonu, kurumun önemli gelir kalemleri arasındaydı. Ancak zaman içinde bu kaynakların bir kısmı kaybedilmiş, bazı mülkler icra süreçlerine konu olmuştur. Bu durum, yönetimsel zafiyetlerin ve mali planlamadaki eksikliklerin bir göstergesidir.
Mayıs ayında yapılan toplantılarda, bu kayıpların geri kazanılması amacıyla üyelerden imza toplanmış ve mülklerin yeniden TÜRSAB bünyesine kazandırılması yönünde girişimler başlatılmıştır. Ancak bu süreçlerin şeffaf biçimde yürütülmesi, belgelerle desteklenmesi ve kamuoyuna açık şekilde raporlanması büyük önem taşımaktadır.

Denetim ve Kurumsal Entegrasyon
Denetim mekanizmasının etkin çalışabilmesi için TÜRSAB’ın yalnızca kendi iç yapısına değil, aynı zamanda kamu kurumlarıyla olan ilişkilerine de önem vermesi gerekmektedir. Turizm il müdürlükleri ve Kültür ve Turizm Bakanlığı ile entegre bir sistem kurulmadığı sürece, kaçak faaliyetlerin önüne geçilmesi ve gelirlerin adil biçimde dağıtılması mümkün olmayacaktır. Denetim, yalnızca kontrol değil, aynı zamanda rehberlik ve yönlendirme işlevi de görmelidir.
Dijitalleşme ve Yeni Dönem
Günümüz turizm sektörü dijital dönüşüm sürecindedir. Yapay zekâ destekli sistemler, veri analitiği ve dijital platformlar, hem denetim hem de gelir yönetimi açısından büyük fırsatlar sunmaktadır. TÜRSAB’ın bu dönüşüme ayak uydurması, dijital altyapısını güçlendirmesi ve üyelerine dijital araçlar üzerinden hizmet sunması gerekmektedir. Bu sayede hem operasyonel verimlilik artacak hem de gelir kaynakları çeşitlenecektir.
Üyelerin Ekonomik Yükü ve Aidatlar
Turizm acentelerinin kuruluş maliyetleri oldukça yüksektir. Günümüzde bir acentenin faaliyete geçebilmesi için en az bir milyon liralık sermaye gerekmektedir. Bu durum, sektördeki girişimciler için ciddi bir yük oluşturmaktadır. TÜRSAB’ın aidat politikalarını gözden geçirerek üyelerin üzerindeki mali baskıyı azaltması, sektöre yeni girişleri teşvik edecektir. Aidatların düşürülmesi, gelir kaynaklarının çeşitlendirilmesiyle dengelenmelidir.
TÜRSAB’ın güçlü bir yapıya kavuşabilmesi için üç temel adım gereklidir:
- Kurumsal işbirliği: Turizm Bakanlığı ve il müdürlükleriyle koordineli çalışma.
- Mali şeffaflık: Gelir kaynaklarının belgeli, açık ve hesap verebilir biçimde yönetilmesi.
- Dijital dönüşüm: Denetim ve gelir yönetiminde dijital sistemlerin etkin kullanımı.
Bu adımların hayata geçirilmesi, hem sektörün sürdürülebilirliğini hem de TÜRSAB’ın kurumsal itibarını güçlendirecektir.
Turizm Sektöründe Hedefler, Projeler ve Çözüm Önerileri
- Genel Yaklaşım ve Vizyon
Turizm sektöründe sürdürülebilir bir büyüme ve adil bir rekabet ortamı oluşturmak temel hedeftir. Bu doğrultuda, meslektaşların ekonomik olarak güçlenmesi, kayıt dışı faaliyetlerin önlenmesi ve sektörün tüm paydaşlarının kazançlı çıkacağı bir sistemin kurulması amaçlanmaktadır. Entegre bir yapı oluşturulduğunda hem devlet hem özel sektör hem de çalışanlar kazanç sağlar; bu da sektörde bolluk ve bereketin artmasına yol açar. - Kurumsal İlişkilerin Güçlendirilmesi
Turizm Bakanlığı, Ulaştırma Bakanlığı ve bölgesel Kültür ve Turizm İl Müdürlükleri ile koordinasyonun güçlendirilmesi öncelikli hedefler arasındadır.
- Havalimanlarında yaşanan belge ve izin sorunlarının çözülmesi için ortak denetim mekanizmaları kurulacaktır.
- Turizm il müdürlükleriyle düzenli toplantılar yapılarak yerel düzeydeki sorunlar hızlıca tespit edilip çözüme kavuşturulacaktır.
- Ulaştırma Bakanlığı ile iş birliği içinde, belge ve plaka denetim süreçleri sadeleştirilecek ve dijitalleştirilecektir.
- Kaçak Faaliyetlerin Önlenmesi
Kaçak taşımacılık ve belgesiz faaliyetlerin önüne geçmek için denetim mekanizmaları güçlendirilecektir.
- TURSAB plakası ve belgeleri dijital ortamda takip edilecek.
- Bölge başkanlarıyla koordineli çalışılarak yerel denetim ekipleri oluşturulacak.
- Kültür ve Turizm İl Müdürlükleriyle ortak denetim programları uygulanacaktır.
Bu sayede hem devletin vergi gelirleri artacak hem de kayıtlı işletmelerin rekabet gücü korunacaktır.
- Üyelerle İletişim ve Katılımcı Yönetim
Üyelerin sorunlarını doğrudan iletebileceği açık iletişim kanalları oluşturulacaktır.
- Telefon, e-posta ve çevrim içi platformlar üzerinden 7/24 ulaşılabilir bir destek sistemi kurulacaktır.
- Bölgesel toplantılar (İstanbul, Bursa, Antalya, Ankara vb.) düzenlenerek üyelerin görüşleri alınacak ve çözüm önerileri birlikte geliştirilecektir.
- Yönetim anlayışı bireysel değil, ekip temelli olacaktır. Her bölgeden profesyonel temsilciler sürece dahil edilecektir.
- Mevzuat ve Yönetim Sorunlarının Giderilmesi
Sektördeki mevzuat karmaşasının giderilmesi için ilgili kurumlarla istişare süreçleri başlatılacaktır.
- Güncel yasal düzenlemeler sektör temsilcileriyle birlikte değerlendirilecek.
- Yeni yönetmelik taslakları hazırlanarak bakanlıklara sunulacaktır.
- Yönetim süreçlerinde şeffaflık ve hesap verebilirlik esas alınacaktır.
- Eğitim ve Profesyonelleşme
Meslektaşların bilgi ve becerilerini artırmak amacıyla eğitim programları düzenlenecektir.
- Dijital dönüşüm, müşteri ilişkileri, sürdürülebilir turizm gibi konularda seminerler yapılacaktır.
- Genç girişimcilere yönelik mentorluk programları başlatılacaktır.
- Sektördeki profesyonellerin uluslararası standartlarda hizmet verebilmesi için sertifikasyon sistemleri geliştirilecektir.
- Sonuç ve Beklenen Etkiler
Bu projelerin hayata geçirilmesiyle birlikte:
- Kaçak faaliyetler azalacak, kayıtlı işletmelerin gelirleri artacak.
- Devletin vergi ve sigorta gelirleri yükselecek.
- Üyeler aidatlarını rahatlıkla ödeyebilecek, ekonomik istikrar sağlanacak.
- Sektörde güven, iş birliği ve verimlilik artacaktır.
Bütün bu adımların amacı, turizm sektörünü daha güçlü, adil ve sürdürülebilir bir yapıya kavuşturmaktır.


